Skip to main content
kara-defterden

Yabancı Yatak Örtüsü

By 16 Şubat 2012Kasım 23rd, 2023No Comments

Her an göçecekmiş gibi duran tavana bakarak ellerini uzatmışken üstüne gelir cümlelerin, senin kurduğun sana ait olan cümlelerin gelir üstüne…

Seni dinlemeyen kelimeler gibidir bunlar her zaman seni dinleyen cümlelerin dinlemez seni içini acıtır kalbini zorlar… Canın yansın istersin, ağlamak istersin hayatın mutluluğuna karşın kalbini kırsınlar istersin. Olmaz olamaz… Dayanamazsın anneni özlersin ansızın ve öyle bir an gelir ki babanı istersin yanında sonra dayanamaz her cümle bir kenara gider bira şişen nerde onu arar beynin, bulursun ve iki yudumduk bir zaman diliminde unutursun her şeyi ve sonra yine aynı senaryo…

Kokusunu bilmediğin yatak örtüsüne alışmak isterken, bilmediğin bir tavana bakarken yakalanırsın Tanrı’ya her bir yatakta ayrı bir ruh görür her bir tavanda ayrı bir dua hissedersin… Tanrı’ya yazılmış cümleleri görürsün acılı sızıltılar içinde…

Sevdiğini özlersin parmakların onu arar en güzel dokunuşlar için gözlerin onu arar. Bir tek düşüncelerin götürür seni istediğin yere, hayatın canını yakan yanlarından tek kaçış noktan beynindir. Görmesen de hissedersin, dokunamazsan da dokunmuş gibi mest olursun şarap gibi kırmızıya bürünüp âşık olursun beyaz olur uçarsın güvercin gibi.

Kim bilir belki de cümlelerinde hayat bulana dönersin, belki hayatının, günlerinin, aylarının hırsızına dönersin…

Sen, sen olmaktan çıktığın an sen olan seni bulur…

 

2009-10-02